31 Mayıs 2010 Pazartesi

yaş 25... farkında'lık zamanı

aslına bakarsan hiç kabul etmek istemesemde, amcamın tabiriyle "eşşek kadar" bi hatunum.. öyle ki evlenmeyi düşünecek kadar büyümüş bir kadınım yani..  {bu denklemimizde : büyümek=evlenmek}

iyi- kötü bi yerlere gelebilmiş, elinde öyle-böyle bir mesleği olan, etrafında arkadaşım diyebileceği insanlar olan bir hatun...işte; otoriter, sağlamcı, olmazsa olmazları olan, özeldeyse; iyi bir sırdaş, vefalı bir arkadaş, iyi bir sevgili {tabi bunu benim bey'e sormak lazım =) }, uyumlu bi yol arkadaşı.... zaman zaman kişilik çatışmaları yaşasamda temelinde sağlam bir karakterim var..

ama bunların yanında hala sevdiği şiirleri, sağda solda okuduğu anlamlı cümleleri defterle yazmayı seven, hatta o defterleri hello kitty çıkartmalarıyla süsleyen, yatmadan önce deli gibi çikolata yiyip dişlerini fırçalamayan, arkadaşları ağlama krizindeyken ya da çok berbat bir haldeyken bile geyik yapıp ortam maymunu moduna girip etrafı şenlendirebilen, sidik torbasını eğitebilmiş bir zat-ı şahaneyim aslında =)) {ofiste çalıştığım dönemde; görüşme yaparken kendimi sıkmayı öyle bi öğrenmişim ki, hosteslik döneminde 5 saatlik uçuşta 2 saat servis yaparken gık demeden ve wc molası vermeden götürebiliodum işi..böyle bi eğitimden bahsediyorum =) }

bir ikizler burcu kadını olduğum için kimileri çok tehlikeli, kimileri iki karakterli olduğumu hatta bazıları bokunu çıkarıp iki yüzlü olduğumu bile söylediler bugüne kadar..
bazen ciddi anlamda tehlikeli olabiliyorum, bunu asla reddetmem.. tek bir sebebi var: kafama koyduğum ne varsa, eğer gerçekten istiyorsam hiçbir kuvvet beni durduramaz.. daha önce örneklerini yaşamışlığım ve etrafımdakilere yaşatmışlığım vardır ama bunlar kimseyi ilgilendirmez.. ve yeri geldiğinde salağı oynamayı çok sevdiğim için bunu anlayanlardır hep bana "dangerous" yazısını yapıştıranlar =) halt etmişler =)) ne tehlikelisi .. iki kanadım olsa havalanıcam aslında.. =p
eğer söylenildiği gibi iki karakterim varsa... bunu da bir ölçüde kabul edebilirim aslında.. çünkü bu konuda ben çok hata yaptım.. yapmışım daha doğrusu bunu şimdi farkediyorum..şu yukarda bahsetiğim ben böyle bi şekilim ben böyle yerinde ağır bir taşım kısmı var ya aslında onların hepsi bir bütünken, ben herkese ayrı ayrı göstermişim.. şimdi kimsenin bütünü görmesini sağlayamıyorum.. yazarken bile bir bütün olarak yazamıorum..sanki iki ayrı kişiden bahseder gibi..
şimdi herkesle ayrı ayrı uğraşmam gerekiyor..o kadar alışmışlar ki nasılsa bizi kendimize getirecek bir maymunumuz var olayına o maymunun keyfinin yerinde olmadığını anlamak işlerine gelmiyor.. bi de anlamıyorum aynı insanlar, hergün sıradan aynı hayatlarını yaşarken, hergün sırasıyla aynı şeyleri yaparken, nasıl o kadar dertlenmeyi becerebiliyolar..dert mıknatısı mısın a.q??!!!!! {ay bunun için pardon ama silemeyeceğim kadar içten yazdım onu oraya} "bilio musun bugün ne oldu böhühböhühü" ,  "bilio musun bugün patronum bana ne dedi " , "ay canım çıkıo resmen koskocaman iş yerinde benden başka çalışan adam yok sanki herşey benim omzumda bıktım walla"...... vs. vs. vs.. artık dinlemiorum bile sadece telefonda dinliyormuş gibi yapıorum {sıkılhan modu}.. ama cevap vermek isteseydim; sırasıyla: "bilmek isteseydim ben seni arar sorardım zaten cicim, ama benim daha önemli işlerim var..mesela yaz geldiği ve elbise sezonunu açtığım için artık jiletten vazgeçtim ağda yapıorum ama kendim yapmaya karar verdiğimden, baya bi uzun sürücek gibi istersen bi süre arama! ulaşamazsın çünkü!" , "e iyide gerzek mal o senin patronun, seni odaya sıkıştırıp bu mızmız hallerinin altında neler var çok merak ediyorum tarzında laflar sokuşturmuyosa, ağzına zıçma yetkisine sahip!! adı üstünde patron!!!" , ve sonuncusuna; "-alo şiş ego- hattının numarasını karıştırmışsın cicik.. hadi beni meşgul etme ağda yapcam daha.."

her zaman her zamaaaan aynı şey .. hep içimde patlatıyorum bombalarımı.. yazık ediyorum kendime yazııııkkk =))  {buraya yazmak süper iyi gelio ama bir de yayınlasam hahahahahahiihihihahahahaha}

bunların böyle olmasının sebebi sadece ve sadece benim! en acısı ve en koyanı da bunun farkında olmam.. bu saatten sonra düzeltilecek birşey de değil ki bu.. ne yaparsan yap, insanların kafasında çizdiğin ilk resmini sildiremiyorsun hiçbir zaman.. ama şu tehlikeli olduğum kısmı bunun için kullanmaya karar verdim.. bu yüzden bir kaç kişiyi harcamam gerek ama kim hayatında fazladan asalak olan insan ister ki.. ben istemem =) ..
en azından şundan eminim : kesinlikle ve kesinlikle ikiyüzlü değilim..harbiden öyle düşünen halt edip bok yemiş.. "bok yemek" lafı da artık çok klişe, ağır bi küfür olma özelliğinide kaybetti ama onun yerine iyi birşeyler bulana kadar idare edicez artık..{sümüklüböcek yemek ...vs gibi mesela.. öğğk}

bu arada şunu keşfettim : insanlara nasıl davranırsan onun karşılığını alırsın inancı var ya, dier adı aslında karma hani.. koskocaman iğrenç bir yalandan başka birşey değil!!!! herkes biribirini becermenin peşinde!! arkadan iş çevirmenin derdinde !! yalanlarla çok zaman harcamışım.. hazır kendi doğrularımı bulmuşken kendi kurallarımı koymanın vakti gelmiş sanırım..

bi yandan bunun için çok geç kaldım diyorum {ee ne de olsa yaş bi kaç gün sonra 26 olucak =) } ama dier yandan hala hello kitty ve betty booplarla takılan bi hatun için tam zamanında diorum..

ne olursa olsun ben olduğum gibi çok mutluyum.. sadece bunu bu şekilde kabul edemeyenleri hayatımdan çıkarıyorum.. yoksa yanlış mı anlaşıldım?!! =))))

29 Mayıs 2010 Cumartesi

mektup var!!

Sevgili Dombalak;

mektubuma nasıl başlayacağımı bile bilemedim..sırf senin yüzünden!! bana yaşattığın bu özgüven eksikliği yüzünden.. aslansın, kaplansın, yaparsın, yıkarsın, yırtarsın, ortalığın tozunu bile attırırsın derken "ı ıııhhh bu olmamış..biraz daha heyecan lazım, biraz daha küfür lazım =) (rezil oldun sen bittiiiinn) bu da çok vasat" dedin bana..

bunu bana nasıl yapabildin?! sorarım sana!!! yok böyle bir baskı .. yok "twittera tweet atıcağına buraya yaz" yok "facebookta daha az zaman harca" .. kilitledin beni arkadaşım yapma yazık günah ya.. tamam sanal saplantılı bi tip olabilirim ama yazık ya..

biliyorum benimle ilgili çok planın var..hepsi ileriye dönük (sanki geriye dönük olabilirmiş gibi) çok uzun vadeli planlar.. benim bir blog ünlüsü olmamı keşfedilip kitabımın basılmasını vs planlıyosun ama bana bu kadar baskı yapmaya devam edersen ünlü olunca seni tanımıycam ona göre! (gördüğün üzere ünlü olmak benimde planlarım dahilindeymiş bende yeni öğrendim, şimdi yani..)

bugün yemek yaptım, bulaşıkları yıkadım, ortalığı toparladım vs belki yazacak birşeyler bulur döktürürüm diye..ama ne oldu?? sonuç anneme yaradı; etraf süper oldu bende tık yok!!pes etmedim, aldım yine önüme laptopu, çayımı koydum, kocaman bir kasede çekirdek aldım.. hala tık yok.. baktım tv'de passaparola var, ona takıldım bir de ne göreyim..: bende bir kelime haznesi var sen 100 metre bile yaklaşamazsın yani öyle diyim ben sana =)) aman kendimi bi iyi hissettim bi iyi hissettim sorma!! sensin vasat!! =) beter olmanı diliorum canım!!

bu arada seni aldattım sevgili blog kontrolörüm =)) özgüvenimin yerine gelip, oturup "kendine gelsene şapşal hatun" demesi için bu gerekliydi.. bu blogu bir başkasına gösterdim.. (da da daaaaaaaaannn!!!!!!) ama çok beğenildi  =)) hani bilgin olsun istedim.. (sensin vasat!! nasıl koymuş o laf bana ya ne dersem diyim acısı çıkmıo içimden)

bu arada bu yazdıklarıma kızıp, beni konsere götürmemekle tehdit edeceğini bildiğimden (ki sana bu gece blogda seni yerden yere değil duvardan duvara vurcam demiştim) sana bi kutu jellybean aldım =))

kendine çok iyi bak.. hadi bana iyi geceler..

sevgilerimle....


ben..

28 Mayıs 2010 Cuma

temel içgüdü

düşünüyorum düşünüyorum ama cevabı bulamıyorum.. : kadınlar ve erkeklerin birbirleriyle alıp veremediği nedir diye..?  şurası kesin; biri olmadan diğeri yapamıo.. yanıo, ölüyo, bitiyo, mahvoluyo.. ne ilişkiler gördüm içinde  "biz çok rahatız, pek takmayız öyle herşeyi kafaya, çok elit çok klas bi ilişki yaşıoruz" deyip de en sonunda "pezevenk orosbunun evladı bana bunları bunları yaptı" diye ağlayan elit ablalar vardı.. =)

erkeklerde şu var : kendileri yeri gelir kadın düşmanı kesilir, yeri gelir hiç tınlamaz, yeri gelir ölür biter.. ama kadınlar bu tarz tek bi davranış gösterse "kadın milleti değilmi hepsi aynı malın gözü" demekten geri kalmaz..

mesela bugün; facebook'ta bi arkadaş (bayan haliyle ) bi video paylaşmış.. köpeğin biri tavuğun kanadından tutup kulubesine atıo =) tavuk da hoşuna mı gitmiş ne kaçıp kurtuluyo elinden ama uzaklaşmıo fazla süründürüo köpeği peşinden.. ee komik haliyle katıla katıla gülüosun... espri olsun die bende yazdım altına "peşinde köpek olmak dedikleri bu mu" die.. aman yareppiimmm yazmaz olaydım.. erkek milleti başladı: " işte içgüdüsel bişey ve siz buna gülüosunuz, şaşmamak gerek kadınsınız..." dieri "feminist gördüm sizi falan"  =)) bende yazdım "içgüdüye laf eden yok yumurtanın şeklini merak edip ona güldüm" die.."yine doğadan bahsediyosunuz bakın" die bi cevap geldi =)) şimdi böyle kibar kibar laf konduran bey amca benim bu videoyu paylaşan arkadaşın patronu.. o yüzden bişey de diyemiosun =))  bende "yorum yok" yazdım en sonunda.. adam döndü dolaştı yine doğaya geldi : "doğada sessiz kalan kadından daha tehlikeli bişey varsa o da başka bir kadındır" =)) heh dedim şunu bileydiiinnn.. ben seni daha önce "evet köpekler içgüdüsel hareket eder, onlar için ha köpek ha tavuk ha senin bacağın hiç farketmez..tavuk yerine milletin önünde bacağına yapışsaydı,millet koparken içgüdüsel içgüdüsel diyebilecek miydin doğa adamı"  diyerek sustururdum ama işte patronsun yarın bir gün işim düşer diyerekten yine içimde patlattım bombayı..

ama sorun aslında bu : ne demek kadınsınız işte içgüdüsel olaya gülüosunuz.. kadınlar içgüdüsel olarak gelip senin kafanı kırsalar bu lafın üstüne bir allahın kulu seni yerden kaldırmaz mesela  =))  erkekler için kadınların her düşündüğü her yaptığı hatta her güldüğü şey bu kadar mı gereksiz...? bu kadar mı salakça yani..?

ee kadınlar neden erkeklerle uğraşıo peki... boşverin gitsin diyemio kadın milleti... mesela ben.. diyemiorum.. bu konuda bilim adamları/kadınları araştırma yapacak olsa; kobay olarak direk atlarım ortaya. beni dene beni dene!!  yaklaşık 4 yıllık evliliğe giden bi ilişkim var.. cidden birçok ilişkiye göre rüya gibi birşey yaşatıo sağolsun sefgülüm bana.. ama onun az hıyarlıkları yok değil.. istersen yarım saat istersen 1 saat onun açtığı bir konu hakkında konuşabilirsin onunla.. fikirlerini söylersin..çok güzel dinlermiş gibi görünür..ertesi gün" hani böyle böyle dedim sende ok dedin ya" kısmına geldiğimizde ipler kopar : "ne zaman dedin aşkım ben hiç hatırlamıorum, biz ne zaman konuştukki bunları?" çok da ciddi söyler bunu.. ve genelde hep yolda yürürken olur bu.. şimdi ben seni içgüdüsel olarak karşıdan karşıya geçerken arabanın altına atsam şimdi hatırladınmı die kimse kalkıp da neden yaptın demez mesela.. hele komiserle hakim de kadın olursa ceza bile almadan yırtarım hatta..

kadınlar içgüdüsel olarak sevdiği erkeği bile öldürmeyi düşünürken, sadece salakça şeylere güldüğümüzü varsayan erkeklerin içgüdüsel olarak yapabildikleri şeylerden açık ara farkla birinci olanı yatak odasını gözü kapalı bile olsa bulabilmek, ikinci olanıysa tek elle sütyen açmak.. (kızdan çok erkek arkadaşım var ve bana erkek muamelesi yapıp herşeyi anlatıolar ivreeennçç bi durum tavsiye edilmezzzzzz!!!)  ehh tabi bu kadar marifet varken geri kalan herşey boş... adamlardaki direk temel içgüdüye geçiş.. =)) kadınlar daha base  1'deler..

sıkıldım yazarken bile... bitmez bu dava ... =)

klasiktir.. ah şu kadın milleti ah şu erkek milleti.. köküne turp suyu da sıkarsın, hepsi bi kazana da atarsın, hepsini bilmem ne de yaparsın..  iki tarafta hiçbir zaman birbirini anlayamayacak tamam da aşağılamak neden onu anlamıorum ben...

içgüdüsel sanırım....

21 Mayıs 2010 Cuma

başından sonuna bir gün...

kendine bir kahve yap, twittera tweet at ,facebookta fotoğraflara yorum yap, durumlara bulaş -hiçbirşeyden geri kalma- durumlardan sonra özel msjdan dedikoduya geç, en sonunda yeter bu kadar de, telefondan msjla sevgiliye bulaş, ne yaptı ne etti tam tekmil öğren, sevgiliyi deli gibi özle, netten film indir, kahveni tazele, çikolata eşliğinde film izle, filmi bitir, tekrar facebook twitter alemine geri dön, baktın muhabbet sağlam, msne yönel, msnde en dındık en bıncırık şeye kadar öğren, bi de orda dedikodu yap, sonra tekrar facebooka dön, uzun zamandır seni aramayan canım cicim börtüm böceğem arkadaşlarının profillerine bak, bir de gör ki arkasından konuştuğu adama aynı muameleyi çekio, amaaaaannnn şeyimden aşşaa kasımpaşa muhabbeti yap kendi kendine, ama içine oturt, sonra kendi kendine ben onun için bunları bunları yaptım o malın teki çıktı diye söylen, sonra hiç arkadaşım yok diye ağlamaklı ol, sonra siktir et ben bana yeterim moduna gir, sonra zaten benim az ama öz dostum var diye kendine hatırlat, bu arada yemek yemediğini hatırla, kendine yemek hazırla, bilgisayarı bi kenara fırlat, tv deki dizi tekrarlarına takıl, saatle gözgöze gelince annenin eve gelme saatini fark et, hasssssiiiitttiiiiirr modunda geri tarafına motor takma suretiyle etrafı toparla, anneye çay demle, anne gelince onla hafifçene bi kavga et, bi posta da onla yemek ye, sonra odana geri dön eveeeeettt nerde kalmıştım diyerekten net dünyasına tekrar gir, sonra sevgilim naaptı acaba moduna gir, önce facebooktan onun profilini bi cıncıkla, baktın yamuk yok, msjla bebeğim nasılsın hanimiş hanimiş ham ham tadında sevgiliyi  mıncıkla, sonra yavaştan bayıl,  uyku filmini açıp uykuya dal..

ertesi gün : herşey aynen sil baştan...

kahretsin hayatım çok ağır,çok zor... bunalgül ben buyruuunnn.. =s

18 Mayıs 2010 Salı

can sıkıntısı mahsulleri

film izlemeyi severim.. her klasik yapacak birşeyi olmayan insanın sevdiği gibi =) abur cubur ve izleyecek dünya kadar film olsun wc dışında hiçbirşey için rahatımı bozup yerimden kalkmam =) film izlerken hareketleri kaparım, lafları kaparım, sevdiğim hatta izlerken bayıldığım bir sahne varsa onu kapmakla kalmam kafama kazırım =) müzikleri güzelse anında bilgisayarımda mevcut duruma geçer.. vs..vs..vs. bu çeşit bir sapığım kısacası.. =))
bu aralar 7 kocalı hürmüz filmine takmış durumdayım kafamı.. en son anneme "anneee açık kıça serin yayla ne demeeekk?" diye bağrına bağrına soruyodum =) aldığım cevap süperdi : "daha yararlı şeylerle kafanı yorduğunu ne zaman görücem ben senin?!" .. anacım; garib anam, çilekeş anam, hiçbir zaman göremiycen üzgünüm =)) .. ama filmde en çok takıldığım iki replik var ki (ikisinide gülse birsel'den pek bir içtenlikle duyuyoruz) onlara bayılmakla kalmıyor, en kısa zamanda kullanma ümidiyle yanıp tutuşuyorum =))
birincisi "deli kıza cilve yap demişler gitmiş osurmuş" ikincisi de "hamama gidip kurnaya düğüne gidip zurnaya aşık olma" =)) birincisini kullanacak yeri ve uygun zamanı bulamadım henüz ama  ikincisini bugün çığlık çığlığa bağırdım.. =)) (zafer beniiiiimmm trompetleri çalmaya başlayıııınn)
olay şöyle gelişti: herkesin hayatını dolu dolu yaşamasından yanayımdır.. genelde ne ekersen onu biçersin, yada hızlı yaşa genç öl tadındayımdır =) etrafında her zaman "yaw yapma etme zarttır zurttur" diyen insanlar olur ama anlamadıkları olay şudur: her ne yapıorsan yap,ne yaşıyorsan yaşa zararı da yararıda kendine..sana düşen tek şey sen karını da zararınıda atlatmaya çalışırken yanında olacak insanları doğru seçebilmek.. ben genelde o saflarda olan bir insan tipiyim ama bazı arkadaşlarımın neyden yapıldıklarını, hammedilerini henüz çözememişim bunu anladım =) bugün sevdiğim arkadaşlarımdan biri aradı..klasik olarak yaklaşık üç hftadır yaptığımız muhabbete herhangi bir yenilik getirmedi veeeeeeee "ben aşık oldum" dedi.. şimdi iyi güzel ne var bunda dimi ?! sorun şu: nasıl geniş bir kalbin var ki anacım senin üç hafta içinde (içimden sayıyorum şu anda umarım atladıklarım olmamıştır) 7 farklı erkeğe aşık olabiliosuuuuunnn?? nerden gelio bu değirmenin suyu anlamadım ki.. neyse hal böyle olunca bende muhabbete yenilik getirmedim haliyle .. derin bir nefes ardından : " ee bu seferki kim, hangi barda nerde tanıştınız ya bide 2 gün önce tanışıp aşık olduğun adama ne oldu?" dedim.. aldığım cevap müthişti beni yerimden uçurdu zaten : "ya 2 gün öncekiyle bardan çıkıp başbaşa taksi durağına kadar yürüdük, inan o dakikaya kadar hayatımın erkeği olduğunu sanıodum ama konuşunca bütün büyüsü bozuldu ağzından tükürükler saçtığını ve tısladığını ordayken farketmemişim itici geldi birden çok ama bu adam bu adaaaammm bambaşkaaaaa!!ölüyorumm sandım bu hayatımın erkeği eminim bundan".... bende tık yok..kilitlendim..çünkü üç haftadır diğer altı zavallı erkek içinde aynı şeyi dinlemiştim..(o altı erkeğin haricinde fena şekilde can acısı koyan eski sevgiliyi ve bu erkeklerde o eskiyi aradığımızı her daim dinlediğimi söylememe gerek yoktur umarım)
beynime kan hücum etti, birden bir sinir bastı, karşımda olsa tekme tokat dalıcam o derece, bir an delirdiğimi falan sandım ama sonra içimden bir yerlerden bir ses koptu geldi.."sen filmini izle dur karşında 7 kocalı hürmüz =)) hadi sende kılavuzu safinaz oluver" deyiverdi.. ve bende uzun bir sessizliğin arkasından : "canım beni şimdi iyi dinle; sana sevgilinden ayrıldıktan sonra git gez kafanı dağıt etrafta başka adam mı yok diyen bendim eywallah kabul..ama ben sana bunu söylerken işin cılkını çıkaracağını düşünmemiştim..aşık olmak istiyosan ol onada eywallah..ama (geliooooo) hamama gidip kurnaya düğüne gidip zurnaya aşık olucaksan her seferinde de hayatımın erkeği diye bana gelme (yiiiihhhhhhuuuuuuuu dedim işte dediiiiimmmmm) bana fenalık geldi ya.. nikah tarihi belirlemediğin biri dışında hiçbir erkekten bana bahsetme ..yasaklıyorum telefonlarını açmamaya kadar gider bu iş..sırdaşınız tamamda bokuna çıkarmayalım bişeylerin" şeklinde saydırdım sövdürdüm kapadım teli..
biraz safinazlık biraz sıkılhanlık biraz erdener abilik birazda bunalgüllükle vicdan azabı var mı ? yok.. bu ne ya.. insanlar herşeyi abartmak zorunda mı..
kim aşk acısı çekmedi ki.. her çeken böyle yapsaydı....
ilk defa bi film repliğini alıp bi başkasına kendiminki gibi sattım =) allahtan o filmi izlememişti o deyimide hiç duymamış sanırım yiyiverdi güldü bile hatta =))
şimdi sırada en çok istediğim diğer şey var : eski sevgilinin gönderdiği "seni hala düşünüyorum" yada "rüyamda seni gördüm" sms ine cevap yazmak.. ama bu pek mümkün değil.. çünkü bana o şekil sms gönderecek bir eski sevgili dünyada yok =))

17 Mayıs 2010 Pazartesi

dombalak'ın amazon ormanlarında..

bu blogu açmam ve birşeyler yazmam için beni cesaretlendiren zat-ı muhterem çok sevdiğim bi insan olup, dostum diyebileceğim 2-3 kişiden biridir.. bana gazı verirken "sadece bana verdiğin akılları yazsan, günlük başına gelenleri yazsan onlar bile yeter" demişti ama blog açıldı bende tık yok.. gaz veren arkadaş da futbol uğruna kendini alkole verince yapayalnız kaldım tabi..

eh bende illaki yazacam ya; konu olarak, bloguma sebep olan dostum, arım balım peteğim, dombalak balık dostumu seçtim =) (intikaaaammm)

kendisi çok sade bir hayat yaşadığını düşünür fakat dışardan bakıldığında hiç de öyle görünmemektedir =) hiçbirşeyden geri kalmaz, kalırsa kendini dışlanmış hisseder! =( yardım meleği gibidir, "ah başım sıkıştı" desen, o  "dur panikleme hemen düşünelim bakalım ne yapabiliriz"  der..bu sırada sen "yok yok gerçekten başım dolaba sıkıştı" dediğindeyse "tövvvvbe yarabbiiimmmm ne diyim sana" der =)  hiçbirşeye hayır diyemez..kim ne derse tamam olur der..hayır kelimesini kullanmaktansa "bakarız" en favori olanı olmakla beraber "yaw benim bi konferans vardı tarihleri çakışıo sanırım" gibi kelime veya cümleler kullanır =) eğer onun sevgilisiyseniz her türlü yaşadınız zaten =)) buraya kadar anlattıklarım birçok kişide görülebilen klasik özellikler olabilir ama "O"nu sıradışı yapanlar çok çok daha farklı =))


mesela hiçbir zaman sevgilisinden ayrılamaz =) artık sevgilisinden bunalmıştır, onunla olmaya dayanmayı bırak tahammülü yoktur ama yinede bir dediğini iki etmeden, her türlü ilgi ve alakayı göstermeye devam eder (yukarıdaki sevgilinin yaşaması biraz da bundan kaynaklanıyor) .. bir derdin olduğunda sanki antenleri varmış gibi hisseder... sesinin tonundan yada telefonda nefes alışverişinden bir sorun olduğunu sezer ve üstelemeye başlar.. : "ne oldu? yaw anlatsana ne oldu? yaaaawww delirtme adamı söyleeee!!bak kötü olucak!!!kızıyorum ama!!! bir daha hiçbirşeyi paylaşmıycam seninle bak anlaaattt!!!" bu böyle sürer gider ta ki senin derdin neymiş öğrenene kadar.. kendisi bişeyler paylaşmamakla şikayet eder ama gerçekten birçok şeyini paylaşmaz.. onu iyi tanıdıkça derdini o konuşurken anlarsın..birşey söylerken aslında anlatmak istediği o değildir.. yada yapmak istediği şeyleri anlatırken anlarsın ilerideki planlarında şu ana ait neler olup olmadığını ama asla açık açık konuşmaz =)) ne zaman sıkıştırsan onu, onun yöntemiyle, cevap klasik ve aynıdır : "yaw bırak sen beni.. hiç girmeyelim oralara amazon ormanlarından farksız benim kafamın içi..çözemezsiiinnn..hadi senden konuşalım" =) her bu cümleyi söyleyişinde "bende amazonlara balta girmemiş deyimi hiç eden kişiyim hadi dalalım" demek istesemde hatta bir iki kez söylemiş olsamda hiçbir işe yaramaz..

amaaaa 12 yılın ardından en azından öyle yada böyle o benimle bişeyler paylaşmaya başladı =)) her ne kadar hala daha kız arkadaşından ayrılamayıp, aramadan sormadan, binbir trip tavır içinde kızın ondan ayrılmasını beklesede -ki bunu anaokulu çocukları bile yapmıo artık uyan!-  en azından konuşuo artık..

ben her zaman şanslıydım o yanımda olduğu için .. ama ne yalan söyliyim artık "benden bişey olmaz, şunu istiyorum bunu istiyorum ama bilmiyorum ki yapabilir miyim" modu beni boğmak üzere =))

gençsin, hadi allem ettin kallem ettin sevgiliyle de ayrıldın ayrılıcan =) özgürlük istiyorum diyosun,işin var paran var yapacağın ev işin yok =) biraz kafana göre takılsana =)) bende o imkanlar olsaydı sana nasıl olduğunu gösterirdim inan!! ama olmadığına göre senin gaz verip de açtırdığın blogtan, sana yazarak gaz vermeye devam edicem sanırım  =))

umarım hayatını yaşarsın artık dombalak be!!

(yazmak istediğim birçok şey var ama dombalağımı korkutmak istemediğim için yazmıyorum..hemde bu benim için deneme yerine geçer belki =p )

16 Mayıs 2010 Pazar

düşünürken bayılmışım ..

Bugünki gündemim şu: acabana evlilik dergisi alıp "ay ne rüküş gelinlik hayatta giymem" moduna mı girsem, yoksa cosmo yada elle yada vöööögg alıp "erkeğinizi elinizde tutmanın bilmem kaç yolu" adındaki testleri saatlerce çözüp "heheh biliorum ben bu işi yada leenn yanlış bu test" moduna mı girsem??..